ORTAYA KARIŞIK :)

Bir süredir blogumda bir şeyler paylaşmam gerektiğini biliyorum ama ne yazsam karar veremiyorum. Artık yaz geldiğine göre blogumla daha çok ilgilenmeliyim bence.O zaman bu yazımda hayatımdaki son gelişmelerden azcık azcık bahsedeyim :) Şimdi haber bültenimize geçiyoruz:

• Final sınavlarım beni çok yordu hatta çileden çıkardı. Zaten bu dönem haddinden fazlaca uzamıştı. Öyle değişik sınavlara girdim ki aklınız almaz. Ama neyse ki geçen yıldan bu döneme sarkan dersimden kurtuldum Allah'a şükür :)
• Böylece son sınıf olmuş oldum. Üzüleyim mi sevineyim mi bilemiyorum. Üniversite hayatı iyi hoş ama insan bi yandan da artık ekonomik özgürlüğüne kavuşmak istiyor hani. Daha atanıp annemgilin ev borçlarını ödeyeceğim :)
• Son sınıf olmanın sorumluluğuyla da gittim dershaneye yazıldım seneye eve taa 11de döncem,  kendimden bihaber şekilde yaşama provalarına başladım :)
• Bu arada kar tanesi ile bendeniz masal perisi nihayet son senemizde eve çıkıyoruz :) Şu sıralar evin eşyaları ile uğraşmaktayız. Dershaneye de beraber yazıldık zaten seneye bizi ikiz ilan ediyorum :) Bu daaa yeni evimizin manzaracığı ;)

                            

•  Haa bir de masalımsı bir tat vererek anlattığım sevdiceğimle yaşantılarımın hikaye olarak algılanması üzerine onu bir seri haline getirmeye karar verdim. Bir Varmış Bir Yokmuş başlığı altında, kimi zaman da bizim fotoğraflarımızı görerek takip edebilirsiniz efendim :)
• Son olarak havalar çok sıcak durduğum yerde terliyorum dışarı çıkmaya korkuyorum bayılıp kalcam diye :(

Haber bültenimizin burada sonuna geliyoruz sevgili misafirlerim. Hepinize püfül püfül günler diliyorummm.

BLOGUMA YAZ GELDİ :)

Eveeet başlıktan da anlaşıldığı üzere bloguma yaz gelmiş durumda :) Yeni tasarımımın büyük bir kısmı olan Header'ımı hazırlayan sevgili SHEMELLON 'a çook teşekkür ediyorum. O kadar uğraşmış yapmış göndermiş beğenmezsem yeni bitane daha hazırlayacağını söylemiş, görünce şok oldum yok dedim ne yenisi ben bunu sıkılana kadar bayağı bi kullanırım :)))

Shemellon bir grafiker ve bu header'ları isteklerimiz üzerine ücretsiz tasarlıyor. Siz de blogunuza renk katmasını istiyorsanız buradan istekte bulunabilirsiniz :)

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ - 2

"Yelkovanın hızına yetişemiyor çokça zaman zavallı akrep. Yelkovan hızla koşup döne dursun çemberi, akrep bir arpa boyu yol alamıyor bu zaman yarışında. Ona hiçbir zaman yetişemeyeceğini anlayınca, iyice bir savsaklıyor akrep, kızdırıyor yelkovanı… Yelkovan bu, durmak nedir yorulmak nedir bilmez! İttirmeye başlıyor arkasından akrebi. Bir müddet sonra sırtlıyor onu. Taşıyor bir an için… O an, yelkovanla akrebin kucaklaşma anıdır işte… Birbirlerine muhtaçlıklarını, ayrı düştüklerinde yoksunluklarını ve aslında birbirlerini tamamladıklarını anladıkları an… Biri olmazsa diğerinin hiçbir anlam taşımayacağı gerçeğiyle yüzleştikleri an… Zaten doğru değil midir ki hep çalışan, mağrur yelkovandansa, yorgun, tembel, yavaş akrebin isminin daha bir sıklıkla zikredildiği? Birbirlerine bağlı olmasalar, kıskançlıktan birbirlerinin gözünü oyarlardı herhalde. Ama ne mutlu ki farkındalar; Akrep ölürse yelkovan da ölecek, yelkovan ölürse akrep de can verecek… Akreple yelkovanın aşksa aşkı; sadakatse sadakati; mecburiyetse mecburiyeti böyle bir şey işte… Doğru bir ifadeyle; “VARLIĞI YAKAN, YOKLUĞU YOK EDEN” bir bağlılık…"

 

'Yelkovan ömrümün sonuna geldim' demiş kız bu yazıyı okurken. 'Artık Akrep olmadan yoluma devam etmek zorundayım başka zamanda, başka yerde.' Soğukkanlı olmaya çalışıyormuş mümkün olduğunca. 4 yılın dolmasına 1 ay kala, bunun bi gün olacağını bile bile o günün bugün olması, yine basit bir sebepten hem de beraber çektikleri fotoğrafları oğlandan alırken bir sorun çıktı diye tartışmaya başlayıp kavga sonucu ayrılmaları... 'Şu an bunları değil sınavlarımı düşünmeliyim' demiş. Farkındaymış oysa sadece düşüncelerini bastırmaya çalıştığının. O ara 'Nerden de psikolojik danışmanlığı seçtim kendime bile hayrım yok benim' diye düşünmeden de edememiş.

Kim bilir oğlan ne haldeymiş...

Bi Çekiliş Daha :)

Finallerime çalışıp bir yandan da bloglarda gezinirken bu kez de gülcenin zaman tüneli 'nde çekiliş buldum hadi bakalım hayırlısı :)) 

İnşallah sınavlarım iyi geçer 'Amin' deyin olur mu?

Çekiliş

Bir gün elbet bana da bir çekiliş çıkacak inanıyorum :) sema'nın günlüğü 'nde çekiliş varmış durmuyoruz, hemen ona da el atıyoruz :)

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ...

Bir zamanlar birbirini seven iki genç varmış. Lisedeyken kızın bir şekilde oğlanın dikkatini çekebilmesiyle birbirlerine aşık olmuşlar. Lise aşkları öyle efsanevi bir aşk şekli değildir. Zamane gençlerimiz bir yandan ergenliğin getirdiği alınganlık, öfke, depresif hallerle baş etmeye çalışıyor, bir yandan üniversite sınavlarına hazırlanıyor, bir yandan da aşklarını kaybetmemeye çalışıyorlarmış. Bu arada kız ondan sınıf olarak bir yıl büyükmüş ve hem sınavlara hazırlanmaya çalışıyor hem de aşırı kıskanç olan sevgilisine karşı anlayışlı olmaya çalışıyormuş.

Sınav sonuçları açıklandığında kızın Ankara'yı kazanmış olması ikisini de çok memnun etmiş. Oğlanın ailesi de ordaymış zaten, kaydını aldırıp son yılını Ankara'da okumuş.Oğlanın sınav stresi kızınkinden 10 kat daha betermiş bi yandan dershaneye gidiyor bi yandan da 'Acaba sevgilimin ortamı nasıl?' , 'Acaba ona asılan birileri var mı?' , 'O üniversiteli bense lisedeyim beni terk eder mi ki?' gibi kuruntular besliyormuş. Kız da yeni ortamlara girince üniversitenin kendisini geliştirmesiyle oğlanın gözünde 'Sen çok değiştin' imiş artık. Kız yine de anlayışlı olmaya çalışmış.

Zamanı geldiğinde oğlan da sınava girmiş ve komşu bir ili kazanmış. İlişkilerindeki fırtınalar oğlanın olgunlaşmasıyla dinmeye başlamış. Yıllar geçtikçe de sağlam bir ilişkileri olmuş. Evlenmek için daha çok vakitleri varmış. Okulları bitecek, meslek sahibi olacaklar diye zamanın geçmesini bekliyorlarmış. 

Tabi burada ilişkiyi her ne kadar kız ayakta tutuyor gibi görünse de onun da takıntıları varmış ve sürekli kavga ederlermiş bu sebepten. Hassas, detaycı biriymiş ve canlı, sürprizlerle dolu bir aşkı olsun istiyormuş fakat ilişkideki 4.yıllarında oğlana bir emekli koca kokuları sinmiş. Kız da kendini yeyip bitiriyormuş böyle olmasını hiç istemiyormuş ama terk de edemezmiş, sevdiceğini kaybetmek istemiyormuş. Yuvasını onunla kuracakmış.

Ne yapacağını bilemez bir halde yaşarken sağlığı bozulmuş, okulun bitmesine az kaldığı için de akademik stresler yine gün yüzüne çıkmış. Sevdiceğiyle de araları 3 gün iyiyse 1 gün kötüymüş. Ve yine öyle bir günde yazılmış bu post. Biraz karamsarlık, biraz eski günlere özlem, biraz da hayal ettiklerine özlem ile..

"TEYZESİNİN TONTİŞİ" KONULU BİLGİSAYAR ÖDEVİM

Sevgili Seher Hocam ( ve yazımı okuyan herkes ), Merhabalar :)

Bilgisayar ödevimle ilgili çok fazla ayrıntıya sahip olmadan kafama göre bir şeyler yaptım. Öncelikle aşağıdaki videonun müziğini indirdim ve Audacity ile bir kısmını kesip düzenledim.

Sonra Windows Live Movie Maker ile de yeğenimin fotoğraflarından oluşan bir film yaptım. Müzik olarak Audacity'de hazırladığım ses dosyasını kullandım. Animasyonlar, açıklama ve jenerik ekledim. Bunu kendimize ait bir blogda paylaşmamızı istemiştiniz, ben de bir kaç aydır bu blogu kullandığım için burada paylaşayım dedim. Filmi bloga yüklerken hata oluştu ben de Youtube kanalıma yükledim ve buradan öyle paylaşıyorum. İnşallah beğenirsiniz. :)

Sağlıcakla kalın :)

Miraç Kandili

Millet olarak geçirdiğimiz şu zor zamanlarımıza Miraç Kandili bir şifa gibi gelir inşallah. Hepimizin kandili mübarek olsun. Selametle kalın..