Bu, basit bir kavga olmalıydı diye düşünmüş oğlan. Onu nasıl silebilirmiş ki öylesine. Hayallerinin prensesini nasıl öylece bırakabilirmiş. Ne de güzel hayalleri varmış onunla. Sabahları işe giderken uğurlama öpücüğüyle ayrılacak prensesinin yemeklerini yemek için eve erkenden gidecek haftasonlarında da erkenden uyanıp ona kahvaltı hazırlayacakmış. Evin neresini nasıl dekore edeceklerini, bahçeye hangi çiçekleri dikeceklerini, tatil için nerelere gideceklerini, çocuklarını nasıl yetiştireceklerini hatırlamış bir bir. Ve bir boşlukta buluvermiş kendini, bir belirsizlik kaplamış etrafını. Sevdiceğine son bir mesaj atmış:
"Hakkını helal et.."
"Deme öyle" diye cevaplamış kız. "Veda etme bana..."
Bir süre konuşmuşlar ve bundan sonraki yaşayacakları hayat ikisine de korkunç görünmüş. O an yanyana olsalar sarılıp barışacaklarmış sanki. Biliyorlarmış çünkü birbirlerine dayanamayacaklarını. Ama bir şeylerin yeniden elden geçirilmesi gerekiyormuş ilişkilerinde onun da farkındalarmış. Uzun bir tadilata ihtiyaçları varmış ve de zamana. Konuşma uzadıkça uzamış ve eskisinden çok daha iyi olmalarını dileyerek, içleri daha rahat bir şekilde uykuya dalmış her ikisi de.
Ertesi sabah kız gece çokça ağlamalarının etkisiyle baş ağrılarıyla uyanmış. Sonra rüyasında sevgilisini gördüğünü hatırlayıp gülümseyivermiş. Özlediğini fark etmiş şimdiden. Mesaj atmasını beklemeye başlamış. Bir yandan da final haftasındaymış, her ne kadar ders çalışması gerekse de kendini derse verememiş. Sonra dayanamayıp kendisi mesaj atmış nasıl olduğunu merak ediyormuş en azından. Onun da başının ağrıdığını öğrenince içi burkulmuş, hemen yanına gidip alnına bir öpücük kondurup şifa olmasını dilemeyi istemiş. Bu parça parça konuşmalarından anlaşılan tek şey varmış o da ayrılmadıklarıymış...
Günler günleri kovalamış ama yüz yüze buluşup da ciddi ciddi konuşamamışlar bir türlü. Kızın sınavları, taşınacağı gün yaklaştığından ev bulma dertleri, ablasının ziyareti derken gerçekten de özlemişler birbirlerini. O süre zarfında kızın sınavları bitmiş, ev tutmuşlar ve sıra eşyaların taşınmasına gelmiş. Artık oğlanla tekrar masal dünyasına dönmek için hazırlamış kendini. Eşyaları taşımalarına yardım etmesi için çağırmış sevdiceğini ve o da gelmiş daha önceden sözü varmış. Kız kapıyı açtığında elinde en sevdiği çikolatalı dondurma ile düşlerinin prensi karşısında duruyormuş...
